Zamanı duymak
istiyorum.
Yelkovanın ilerlediğini hissetmeliyim,
Yoksa tadacağım;
Sensizlikten ölmek nasıl bir şey…
Oysa ölmemeliyim.
Daha nice senli an var beklediğim.Şarkılar dinleyeceğiz daha.
Sarılacağım,
sarsılacağım duraklar var.
Yol var egeye
doğru, biraz antik…
Kıskançlık krizleri
var, yaşayacağımız.
Seni daha çok sevmek
var…
Seveceğim, ama
şimdi zamanı duymak istiyorum.
Göz bebeklerinde büyüdü yüreğim…
Attığım
adımlar boşlukta kaybolurdu hep,
Ayak izlerim yoktu
benim…
Şimdi, sana geldiğim
yollara saplı derin ayak izlerim.
Çamurlu yollardan;
Peşine takıldığım o
güçlü adamın
ayak izlerine basarak,
Kirlenmeden yürümeye
çalışan çelimsiz bir çocuk gibiyim.
Artık daha hızlı
dönüyor dünya…
ve de en güzeli;
Artık; “artık” diye başlayan
cümleler kurabiliyorum.
Bu hayata ortasından
başladım belki;
Belki
sana biraz/bayağı geç kaldım,
Ama bütün bitişleri bitirdim de geldim.
Başka bir bitişe yer
yok artık bu ‘sen’li
hayatımda benim…
İstanbul
14.09.2014
14.09.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder